Bombay: Son zamanlarda Özgür ve Açık Kaynak Yazılım (FOSS) Vakfı'nın kamu politikası direktörü Venkatesh Hariharan özellikle saçma bir patente dikkat çekti. Bir yazılımın korunmasını sağlıyordu ve Hindistan Patent Ofisi tarafından onaylandı. Oldukça saçma olan bu uygulamanın, çevrimiçi bir oylama sistemi oluşturmak için kullanılması amaçlanıyor. Belge başlangıçta diğer iyi yazılmış yasal belgeler gibi görünüyor, ancak sonra bir değişiklik var. Mevcut sistemin dezavantajlarını ancak aptalca olarak tanımlanabilecek bir dille anlatarak başlıyor. Örnek: Bir seçmen hangi adayın oyunu kullandığını bilemez.
(Temsilci fotoğraf)
Belge daha sonra “buluşumuzun yeni özelliklerini” açıklıyor. İşte kelimesi kelimesine çoğaltılmış bazı örnekler.
Hindustan Times – Son dakika haberleri için en hızlı kaynağınız! Şimdi Oku.
– Oy verme yöntemimizin takip edildiği bu çevrimiçi süreçte oylama ücretsiz, adil, şeffaf ve açıktır.
– Sonuçlar açıklandıktan sonra seçmen hangi oyu kullandığını ve hangi adayın aldığını öğrenecek.
-Seçmenler oy verme anında dünyanın her yerinden oy kullanabilirler.
-Uzun kuyrukta beklemenize gerek yok.
Kulağa saçma gelse de akıllı hukukçular tarafından yorumlandığında iki şey gün yüzüne çıkıyor. Birincisi, bu saçma açıklamanın, diskalifiye edilmesi gerekirken Hindistan Patent Ofisi'nden geçmiş olmasıdır. Çünkü demokrasilerde seçme ve seçilme hakkı temel bir haktır. İkincisi, eğer bu patent iktidardaki bir hükümet tarafından uygulanırsa Hintli seçmenlerin oy kullanma hakkı için para ödemesi gerekecek.
Ancak bu argümanın amacı bu değil. Bu, yazılım patentleri sorununu göstermeyi amaçlamaktadır. Tüm kanıtlar, yazılım patenti vermenin temelde kötü bir fikir olduğunu gösteriyor. Belki telif hakları daha iyi bir fikirdir. Farkı netleştirmek için bir şefin benzersiz bir tarif yarattığını hayal edin. Telif hakkı, yemeğin fikrini değil, yazılı tarifi korur.Benzer bir yemek yapabilirsiniz ancak şefin tarifini kendi tarifinizmiş gibi yayınlayamazsınız. Yazılım alanında, telif hakkı belirli kodu (algoritmanın uygulanma biçimini) korur, ancak altta yatan fikri veya algoritmanın kendisini korumaz.
Patentler ise daha geniş bir koruma kapsamı sunar ve buluşları ve bunların arkasındaki fikirleri kapsar. Mutfak metaforumuza dönersek, eğer tarifler patentlenebilir olsaydı, bir şef potansiyel olarak belirli bir malzeme kombinasyonunu veya pişirme tekniklerini tekeline alabilir ve başkalarının izinsiz benzer yemekler yaratmasını engelleyebilirdi. Yazılım dünyasında, patentler, yazılım tarafından kullanılan temel yöntem veya süreçleri kapsayabilir ve bir sorunu çözmek için bir kavramı veya yaklaşımı etkili bir şekilde tekeline alabilir.
Ayrıca Hariharan'ın FOSS modelinin Hindistan için neden hayati önem taşıdığına dair işaret ettiği maddi kanıtların kendisi de var. Önde gelen bir FOSS kuruluşu olan Linux Vakfı, 300'den fazla FOSS projesine ev sahipliği yapmaktadır. 1,15 milyar satır kodla inşa edilen projeler için son tahminler 54 milyar dolar. Benzer şekilde Apache Yazılım Vakfı, barındırdığı 350'den fazla projenin 22 milyar dolar değerinde FOSS yarattığını tahmin ediyor. Bu projeler, bulut bilişim, dağıtılmış bilgi işlem, büyük veri ve analitik, blockchain teknolojileri ve daha birçokları dahil olmak üzere en temel teknolojileri kapsamaktadır. Hindistan'ın son yıllarda edindiği yazılım uzmanlığı, başka yerlerde geliştirilen yazılımların kullanılmasına dayanmaktadır.
Ancak artık Hindistan gücünü genişlettiğine ve varlığını tüm dünyada hissettirdiğine göre, on yıl sonra bir dünya hayal etmemizi öneriyor. Peki ya TCS, Infosys, Wipro gibi Hintli yazılım devleri ve parlak beyinlerle dolu diğer önde gelen şirketler, çalışmalarının patentini almaya başlasalardı?
Çok daha uzun süredir ortalıkta olan küresel varlıkların misilleme yapması an meselesi olacak. Örneğin IBM, HP, Google, Amazon, Meta ve Apple, Hintli şirketlerin ödemeye başlaması konusunda ısrar edebilir. Çoğumuzun artık hafife aldığı, tek tıkla alışveriş kadar basit bir şeyi ele alalım. Patentlidir ve geliştiriciler, onu kullanan herhangi bir Hint şirketinin kullanım bedelini ödemesi konusunda ısrar edebilir. Sonuç jeopolitik bir savaş olacak. Sonra acımaya başlayacak. Bu nedenle, bu yazının başında bahsedilen gibi saçma patentler vermeyi bırakmak Hindistan'ın uzun vadeli çıkarına olacaktır.
(Temsilci fotoğraf)
Belge daha sonra “buluşumuzun yeni özelliklerini” açıklıyor. İşte kelimesi kelimesine çoğaltılmış bazı örnekler.
Hindustan Times – Son dakika haberleri için en hızlı kaynağınız! Şimdi Oku.
– Oy verme yöntemimizin takip edildiği bu çevrimiçi süreçte oylama ücretsiz, adil, şeffaf ve açıktır.
– Sonuçlar açıklandıktan sonra seçmen hangi oyu kullandığını ve hangi adayın aldığını öğrenecek.
-Seçmenler oy verme anında dünyanın her yerinden oy kullanabilirler.
-Uzun kuyrukta beklemenize gerek yok.
Kulağa saçma gelse de akıllı hukukçular tarafından yorumlandığında iki şey gün yüzüne çıkıyor. Birincisi, bu saçma açıklamanın, diskalifiye edilmesi gerekirken Hindistan Patent Ofisi'nden geçmiş olmasıdır. Çünkü demokrasilerde seçme ve seçilme hakkı temel bir haktır. İkincisi, eğer bu patent iktidardaki bir hükümet tarafından uygulanırsa Hintli seçmenlerin oy kullanma hakkı için para ödemesi gerekecek.
Ancak bu argümanın amacı bu değil. Bu, yazılım patentleri sorununu göstermeyi amaçlamaktadır. Tüm kanıtlar, yazılım patenti vermenin temelde kötü bir fikir olduğunu gösteriyor. Belki telif hakları daha iyi bir fikirdir. Farkı netleştirmek için bir şefin benzersiz bir tarif yarattığını hayal edin. Telif hakkı, yemeğin fikrini değil, yazılı tarifi korur.Benzer bir yemek yapabilirsiniz ancak şefin tarifini kendi tarifinizmiş gibi yayınlayamazsınız. Yazılım alanında, telif hakkı belirli kodu (algoritmanın uygulanma biçimini) korur, ancak altta yatan fikri veya algoritmanın kendisini korumaz.
Patentler ise daha geniş bir koruma kapsamı sunar ve buluşları ve bunların arkasındaki fikirleri kapsar. Mutfak metaforumuza dönersek, eğer tarifler patentlenebilir olsaydı, bir şef potansiyel olarak belirli bir malzeme kombinasyonunu veya pişirme tekniklerini tekeline alabilir ve başkalarının izinsiz benzer yemekler yaratmasını engelleyebilirdi. Yazılım dünyasında, patentler, yazılım tarafından kullanılan temel yöntem veya süreçleri kapsayabilir ve bir sorunu çözmek için bir kavramı veya yaklaşımı etkili bir şekilde tekeline alabilir.
Ayrıca Hariharan'ın FOSS modelinin Hindistan için neden hayati önem taşıdığına dair işaret ettiği maddi kanıtların kendisi de var. Önde gelen bir FOSS kuruluşu olan Linux Vakfı, 300'den fazla FOSS projesine ev sahipliği yapmaktadır. 1,15 milyar satır kodla inşa edilen projeler için son tahminler 54 milyar dolar. Benzer şekilde Apache Yazılım Vakfı, barındırdığı 350'den fazla projenin 22 milyar dolar değerinde FOSS yarattığını tahmin ediyor. Bu projeler, bulut bilişim, dağıtılmış bilgi işlem, büyük veri ve analitik, blockchain teknolojileri ve daha birçokları dahil olmak üzere en temel teknolojileri kapsamaktadır. Hindistan'ın son yıllarda edindiği yazılım uzmanlığı, başka yerlerde geliştirilen yazılımların kullanılmasına dayanmaktadır.
Ancak artık Hindistan gücünü genişlettiğine ve varlığını tüm dünyada hissettirdiğine göre, on yıl sonra bir dünya hayal etmemizi öneriyor. Peki ya TCS, Infosys, Wipro gibi Hintli yazılım devleri ve parlak beyinlerle dolu diğer önde gelen şirketler, çalışmalarının patentini almaya başlasalardı?
Çok daha uzun süredir ortalıkta olan küresel varlıkların misilleme yapması an meselesi olacak. Örneğin IBM, HP, Google, Amazon, Meta ve Apple, Hintli şirketlerin ödemeye başlaması konusunda ısrar edebilir. Çoğumuzun artık hafife aldığı, tek tıkla alışveriş kadar basit bir şeyi ele alalım. Patentlidir ve geliştiriciler, onu kullanan herhangi bir Hint şirketinin kullanım bedelini ödemesi konusunda ısrar edebilir. Sonuç jeopolitik bir savaş olacak. Sonra acımaya başlayacak. Bu nedenle, bu yazının başında bahsedilen gibi saçma patentler vermeyi bırakmak Hindistan'ın uzun vadeli çıkarına olacaktır.