Yargıçlar Gautam Patel ve Kamal Khata'dan oluşan bir kurul heyeti, önerilen Mithi nehri iyileştirme projesine karşı dava açan bir refah toplumuna kapsamlı yardım yapılmasına kamu yararının izin vermeyeceğini söyledi.
HT resmi
29 Şubat'ta kurul, Mithi nehrini iyileştirmeye yönelik önerilen altyapı projesinden etkilendiğini iddia eden Ashiyana Refah Derneği ve Sameer Ahmed Choudhary tarafından sunulan iki dilekçeyi dinledi.
Hindustan Times – Son dakika haberleri için en hızlı kaynağınız! Şimdi Oku.
Talepler şirket yapılarının yıkılmasını engellemeyi amaçlıyordu.
“Kamu hafızası kısa olabilir, ancak şehrin birkaç yıl önce, Temmuz 2005'te neredeyse tamamen sular altında kaldığı ve Mithi- Nehri'nin en çok etkilenen bölümlerinden birinin özellikle sular altında kaldığı zamanı tamamen unutacak kadar kısa olamaz. HC “ağzında” dedi.
Büyük ölçüde Mithi Nehri kıyısındaki kaçak inşaat çalışmaları nedeniyle ciddi hasar meydana geldiği belirtildi.
Mahkeme, özellikle HC'nin şu anda işaret ettiği bir rehabilitasyon politikası söz konusu olduğunda, kamu çıkarının davacılara çok fazla yardım sağlanmasına izin vermediğini belirtti.
Kamu projelerinin yürütüldüğü Mumbai'de yerinden edilme olasılığının olduğu belirtildi.
HC, “Bu sosyal, insani, toplumsal ve kentsel sorunun farkında olan hükümet, bu bayındırlık işlerinin uygulanmasını mümkün kılan ancak aynı zamanda tazminat ve rehabilitasyon önlemlerini de sağlayan çeşitli düzeylerde politikalar formüle etti” dedi.
Brihanmumbai Belediye Şirketi (BMC) adına çalışan kıdemli avukat Anil Sakhare, mahkemeye 500 binadan 179'unun şu ana kadar incelendiğini, geri kalanının incelendiğini ve uygunluk değerlendirmelerinin dört hafta içinde tamamlanacağını söyledi.
Projeden etkilenenlere alternatif kiralık konut veya mali tazminat sağlanacağını söyledi.
Kurul daha sonra BMC'ye, rehabilitasyon politikasının ayrıntılarını içeren bu bilgiyi bir yeminli beyanla sunması talimatını verdi.
Heyet, “Bu yapıldıktan ve şu ana kadar uygun görülenlerin isimlerini aldıktan sonra, mahkeme bu projeden etkilenenlerin yeniden yerleşim ve rehabilitasyon sürecini denetleyebilir” dedi.
HC, yapılara karşı herhangi bir zorlayıcı eylemde bulunulmaması yönündeki daha önceki emirlere kadar 13 Mart'ta savunmaları dinleyeceğini söyledi.
BMC'ye göre proje, Mithi nehri boyunca istinat duvarı ve 12 metre genişliğinde yolun genişletilmesi, derinleştirilmesi ve inşasını içeriyor.
Proje aynı zamanda kanalizasyon hatlarının döşenmesi ve yağmursuyu drenajları gibi yan işleri de içeriyor.
Mahkeme, davacının, üyelerinin projeden etkilenmemesi için erişim yolunun daha az genişletilebileceği yönündeki iddiasını kabul edemeyeceğini söyledi.
HC, “Aslında kamu arazisine tecavüz eden bir şirket veya kişiler bunu söyleyemez” dedi.
17,8 km uzunluğundaki Mithi Nehri, Vihar Gölü'nden başlayıp Umman Denizi'ndeki Mahim Geçidi'nde sona eriyor ve Mumbai'nin banliyölerinin çeşitli bölgelerinden geçiyor.
26 Temmuz 2005'te şehir eşi benzeri görülmemiş bir yağış yaşadı ve Mithi Nehri kıyılarının patlaması sonucu su baskınları yaşandı, şehrin en kalabalık bölgelerinden bazıları sular altında kaldı ve çok sayıda can aldı.
Tecavüz, arazi ıslahı, uygunsuz şekilde inşa edilmiş istinat duvarları ve endüstriyel atıkların ve katı atıkların gelişigüzel bertaraf edilmesi nehri olumsuz yönde etkiledi.
HT resmi
29 Şubat'ta kurul, Mithi nehrini iyileştirmeye yönelik önerilen altyapı projesinden etkilendiğini iddia eden Ashiyana Refah Derneği ve Sameer Ahmed Choudhary tarafından sunulan iki dilekçeyi dinledi.
Hindustan Times – Son dakika haberleri için en hızlı kaynağınız! Şimdi Oku.
Talepler şirket yapılarının yıkılmasını engellemeyi amaçlıyordu.
“Kamu hafızası kısa olabilir, ancak şehrin birkaç yıl önce, Temmuz 2005'te neredeyse tamamen sular altında kaldığı ve Mithi- Nehri'nin en çok etkilenen bölümlerinden birinin özellikle sular altında kaldığı zamanı tamamen unutacak kadar kısa olamaz. HC “ağzında” dedi.
Büyük ölçüde Mithi Nehri kıyısındaki kaçak inşaat çalışmaları nedeniyle ciddi hasar meydana geldiği belirtildi.
Mahkeme, özellikle HC'nin şu anda işaret ettiği bir rehabilitasyon politikası söz konusu olduğunda, kamu çıkarının davacılara çok fazla yardım sağlanmasına izin vermediğini belirtti.
Kamu projelerinin yürütüldüğü Mumbai'de yerinden edilme olasılığının olduğu belirtildi.
HC, “Bu sosyal, insani, toplumsal ve kentsel sorunun farkında olan hükümet, bu bayındırlık işlerinin uygulanmasını mümkün kılan ancak aynı zamanda tazminat ve rehabilitasyon önlemlerini de sağlayan çeşitli düzeylerde politikalar formüle etti” dedi.
Brihanmumbai Belediye Şirketi (BMC) adına çalışan kıdemli avukat Anil Sakhare, mahkemeye 500 binadan 179'unun şu ana kadar incelendiğini, geri kalanının incelendiğini ve uygunluk değerlendirmelerinin dört hafta içinde tamamlanacağını söyledi.
Projeden etkilenenlere alternatif kiralık konut veya mali tazminat sağlanacağını söyledi.
Kurul daha sonra BMC'ye, rehabilitasyon politikasının ayrıntılarını içeren bu bilgiyi bir yeminli beyanla sunması talimatını verdi.
Heyet, “Bu yapıldıktan ve şu ana kadar uygun görülenlerin isimlerini aldıktan sonra, mahkeme bu projeden etkilenenlerin yeniden yerleşim ve rehabilitasyon sürecini denetleyebilir” dedi.
HC, yapılara karşı herhangi bir zorlayıcı eylemde bulunulmaması yönündeki daha önceki emirlere kadar 13 Mart'ta savunmaları dinleyeceğini söyledi.
BMC'ye göre proje, Mithi nehri boyunca istinat duvarı ve 12 metre genişliğinde yolun genişletilmesi, derinleştirilmesi ve inşasını içeriyor.
Proje aynı zamanda kanalizasyon hatlarının döşenmesi ve yağmursuyu drenajları gibi yan işleri de içeriyor.
Mahkeme, davacının, üyelerinin projeden etkilenmemesi için erişim yolunun daha az genişletilebileceği yönündeki iddiasını kabul edemeyeceğini söyledi.
HC, “Aslında kamu arazisine tecavüz eden bir şirket veya kişiler bunu söyleyemez” dedi.
17,8 km uzunluğundaki Mithi Nehri, Vihar Gölü'nden başlayıp Umman Denizi'ndeki Mahim Geçidi'nde sona eriyor ve Mumbai'nin banliyölerinin çeşitli bölgelerinden geçiyor.
26 Temmuz 2005'te şehir eşi benzeri görülmemiş bir yağış yaşadı ve Mithi Nehri kıyılarının patlaması sonucu su baskınları yaşandı, şehrin en kalabalık bölgelerinden bazıları sular altında kaldı ve çok sayıda can aldı.
Tecavüz, arazi ıslahı, uygunsuz şekilde inşa edilmiş istinat duvarları ve endüstriyel atıkların ve katı atıkların gelişigüzel bertaraf edilmesi nehri olumsuz yönde etkiledi.