Bombay: Evde garip bir fenomen fark ettim. Arkadaşlarıyla iletişim kurmak için her akşam eşimin telefonuna giren küçük kızım, WhatsApp kullanıyor ve onlara sesli mesaj bırakıyor. Yanıtlar aynı zamanda sesli mesajdır. Bazen asenkron olarak, bazen de gerçek zamanlı olarak iletişim kurarlar. Neden birbirlerini aramadıkları veya gerçek zamanlı sohbet etmedikleri sorulduğunda şifreli bir şekilde yanıt verdi: “Biz farklıyız baba!”
Hindistan'da 535,8 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısı var (temsili fotoğraf)
Gerçek fark ne olabilir? Ve bu, benim neslimdeki insanların telesekreterlere veya cep telefonu posta kutularına bıraktıkları sesli mesajlardan ne kadar farklı olabilir?
Yalnızca HT Uygulamasından en son Hindistan Genel Seçim haberlerine özel erişim elde edin. Şimdi İndirin! Şimdi İndirin!
Hindistan büyüleyici bir vaka çalışmasıdır. 535,8 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısıyla uygulama, günlük yaşamımıza derinlemesine entegre olmuş durumda. Dünya çapındaki iletişim hacmi şaşırtıcıdır. WhatsApp kullanıcıları her gün yaklaşık 140 milyar mesaj gönderiyor ve bunların 7 milyarı sesli mesajdır. Tüm tahminlere göre bu sayılar yalnızca tek bir yöne doğru gidecek; yukarı.
Verilere baktıktan ve kızımın grubuyla birkaç görüşme daha yaptıktan sonra şu sonuca vardım: Bu nesil, sesli mesajlara eski neslin sohbete yaklaşımıyla aynı şekilde yaklaşıyor. Bir kişinin müsait olmadığı acil durumlar için ayrılan ve genellikle resmi, yapılandırılmış ve hedefe yönelik olan sesli mesajların aksine, Z Kuşağı sesli mesajları seviyor çünkü bunlar basit ve daha kapsamlı iletişime izin veriyor.
Sesli mesajların, kısa mesajlarda eksik olan bir özgünlük ve duygusal nüans katmanı eklediğini söylüyorlar. İnsan sesi ton, duygu ve kişiliği aktararak metin tabanlı iletişimde genellikle eksik olan bir varlık ve bağlantı duygusu sağlar. Dijital etkileşimlerin kişiliksiz gibi görünebildiği bir dünyada, sesli mesajlar insani bir dokunuş katıyor.
İkincisi, sesli mesajlaşma, modern yaşamın telaşlı, çok görevli yaşam tarzına mükemmel bir şekilde uyum sağlar. Kullanıcıların işe gidip gelirken, yemek pişirirken veya egzersiz yaparken diğer faaliyetlerle meşgulken eller serbest iletişim kurmasına olanak tanır. Bu esneklik, özellikle Hindistan gibi yaşamın hızlı olduğu ve çoklu görevlerin norm haline geldiği bir ülkede, onları birçok kişi için pratik bir seçim haline getiriyor.
Son olarak, kültürel açıdan bakıldığında, sesli mesajlar daha acil ve resmi olmayan iletişime doğru bir değişimi yansıtmaktadır. Sesli mesaj bırakmanın önündeki engeller düşüktür, bu da spontane ve sık etkileşimleri teşvik eder. Bu eğilim özellikle sesli mesajların doğrudan ve etkili olmasını geleneksel aramalara veya kısa mesajlara tercih eden genç kullanıcılar arasında belirgindir.
Ancak Hintlilerin dünyadaki fiyat konusunda en bilinçli insanlardan biri olduğunu unutmayın. Çoğu insanın bilmediği şey, sesli mesajlaşmanın görüntülü mesajlaşmaya göre veri açısından daha verimli olduğudur. Ancak yine de kısa mesajlardan daha fazla veri kullanıyorlar. Örneğin, bir dakikalık sesli mesaj, uygulamanın kalitesine ve sıkıştırılmasına bağlı olarak yaklaşık 300 KB ile 1 MB arasında veri tüketebilir.
2023'te kullanıcı başına aylık ortalama mobil veri tüketiminin 15 GB'a yakın olduğu Hindistan'da telekom şirketleri sürekli olarak bağlantıyı sürdürmek ile veri sınırlarını yönetmek arasında bir denge kurmak zorunda kalıyor. Belirli bir eşiğin aşılması durumunda müşterilerin daha fazla ödeme yapması gerekir. Telekom şirketleri bunun farkında ve fiyatları düşük tutmak için çok çalışıyorlar.
Ayrıca Hindistan'daki akıllı telefon penetrasyonu dünyada en hızlı şekilde artıyor. IDC araştırma firmasından Upasana Joshi [International Data Corporation] çoğu markanın yalnızca son çeyrekte farklı fiyat aralıklarında yeni ürünler piyasaya sürdüğünü söylüyor. Ve “Çevrimiçi perakendeciler çeşitli satış etkinlikleri düzenlediler ve ömrünün sonuna (EOL) yaklaşan modellerde indirimler sundular, bu da talebin artmasına ve envanterin azalmasına yol açtı.” Dolayısıyla daha fazla insanın sesli mesaj kullanmaya başlaması muhtemelen kaçınılmazdır.
Ancak kilit nokta şu ki, bu notlar teknolojik bir trendden çok daha fazlası; bunlar gelişen iletişim tercihlerimizin bir yansımasıdır ve insanın doğasında olan bağlantı ve özgünlük ihtiyacına bir yanıttır. Dijital olarak doymuş bir dünyada, sesli notlar daha kişisel ve anlamlı etkileşimler için bir köprü görevi görerek bize insan sesinin metin çağında bile güçlü bir bağlantı aracı olmaya devam ettiğini hatırlatır.
Hindistan'da 535,8 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısı var (temsili fotoğraf)
Gerçek fark ne olabilir? Ve bu, benim neslimdeki insanların telesekreterlere veya cep telefonu posta kutularına bıraktıkları sesli mesajlardan ne kadar farklı olabilir?
Yalnızca HT Uygulamasından en son Hindistan Genel Seçim haberlerine özel erişim elde edin. Şimdi İndirin! Şimdi İndirin!
Hindistan büyüleyici bir vaka çalışmasıdır. 535,8 milyondan fazla WhatsApp kullanıcısıyla uygulama, günlük yaşamımıza derinlemesine entegre olmuş durumda. Dünya çapındaki iletişim hacmi şaşırtıcıdır. WhatsApp kullanıcıları her gün yaklaşık 140 milyar mesaj gönderiyor ve bunların 7 milyarı sesli mesajdır. Tüm tahminlere göre bu sayılar yalnızca tek bir yöne doğru gidecek; yukarı.
Verilere baktıktan ve kızımın grubuyla birkaç görüşme daha yaptıktan sonra şu sonuca vardım: Bu nesil, sesli mesajlara eski neslin sohbete yaklaşımıyla aynı şekilde yaklaşıyor. Bir kişinin müsait olmadığı acil durumlar için ayrılan ve genellikle resmi, yapılandırılmış ve hedefe yönelik olan sesli mesajların aksine, Z Kuşağı sesli mesajları seviyor çünkü bunlar basit ve daha kapsamlı iletişime izin veriyor.
Sesli mesajların, kısa mesajlarda eksik olan bir özgünlük ve duygusal nüans katmanı eklediğini söylüyorlar. İnsan sesi ton, duygu ve kişiliği aktararak metin tabanlı iletişimde genellikle eksik olan bir varlık ve bağlantı duygusu sağlar. Dijital etkileşimlerin kişiliksiz gibi görünebildiği bir dünyada, sesli mesajlar insani bir dokunuş katıyor.
İkincisi, sesli mesajlaşma, modern yaşamın telaşlı, çok görevli yaşam tarzına mükemmel bir şekilde uyum sağlar. Kullanıcıların işe gidip gelirken, yemek pişirirken veya egzersiz yaparken diğer faaliyetlerle meşgulken eller serbest iletişim kurmasına olanak tanır. Bu esneklik, özellikle Hindistan gibi yaşamın hızlı olduğu ve çoklu görevlerin norm haline geldiği bir ülkede, onları birçok kişi için pratik bir seçim haline getiriyor.
Son olarak, kültürel açıdan bakıldığında, sesli mesajlar daha acil ve resmi olmayan iletişime doğru bir değişimi yansıtmaktadır. Sesli mesaj bırakmanın önündeki engeller düşüktür, bu da spontane ve sık etkileşimleri teşvik eder. Bu eğilim özellikle sesli mesajların doğrudan ve etkili olmasını geleneksel aramalara veya kısa mesajlara tercih eden genç kullanıcılar arasında belirgindir.
Ancak Hintlilerin dünyadaki fiyat konusunda en bilinçli insanlardan biri olduğunu unutmayın. Çoğu insanın bilmediği şey, sesli mesajlaşmanın görüntülü mesajlaşmaya göre veri açısından daha verimli olduğudur. Ancak yine de kısa mesajlardan daha fazla veri kullanıyorlar. Örneğin, bir dakikalık sesli mesaj, uygulamanın kalitesine ve sıkıştırılmasına bağlı olarak yaklaşık 300 KB ile 1 MB arasında veri tüketebilir.
2023'te kullanıcı başına aylık ortalama mobil veri tüketiminin 15 GB'a yakın olduğu Hindistan'da telekom şirketleri sürekli olarak bağlantıyı sürdürmek ile veri sınırlarını yönetmek arasında bir denge kurmak zorunda kalıyor. Belirli bir eşiğin aşılması durumunda müşterilerin daha fazla ödeme yapması gerekir. Telekom şirketleri bunun farkında ve fiyatları düşük tutmak için çok çalışıyorlar.
Ayrıca Hindistan'daki akıllı telefon penetrasyonu dünyada en hızlı şekilde artıyor. IDC araştırma firmasından Upasana Joshi [International Data Corporation] çoğu markanın yalnızca son çeyrekte farklı fiyat aralıklarında yeni ürünler piyasaya sürdüğünü söylüyor. Ve “Çevrimiçi perakendeciler çeşitli satış etkinlikleri düzenlediler ve ömrünün sonuna (EOL) yaklaşan modellerde indirimler sundular, bu da talebin artmasına ve envanterin azalmasına yol açtı.” Dolayısıyla daha fazla insanın sesli mesaj kullanmaya başlaması muhtemelen kaçınılmazdır.
Ancak kilit nokta şu ki, bu notlar teknolojik bir trendden çok daha fazlası; bunlar gelişen iletişim tercihlerimizin bir yansımasıdır ve insanın doğasında olan bağlantı ve özgünlük ihtiyacına bir yanıttır. Dijital olarak doymuş bir dünyada, sesli notlar daha kişisel ve anlamlı etkileşimler için bir köprü görevi görerek bize insan sesinin metin çağında bile güçlü bir bağlantı aracı olmaya devam ettiğini hatırlatır.